İngiltere’de bir öğrenci, Londra’nın kuzeybatısındaki Michaela Community School’a karşı yasal işlem başlattı ve uygulanan politikanın ayrımcı olduğunu, ritüelleştirilmiş doğası nedeniyle inancını benzersiz bir şekilde etkilediğini söyledi.
Öğrenci, okul yönetiminin okul içinde namaz kılınmasına ilişkin getiriği yasağın din özgürlüğü hakkını hukuka aykırı bir şekilde ihlal ettiğini ve “dini azınlıkların kendilerini topluma yabancılaşmış hissetmelerine neden olan türden bir ayrımcılık” olduğunu savundu.
BBC’nin haberine göre, davaya bakan Londra’daki Yüksek Mahkeme, geçen yıl getirilen yasağın, birkaç düzine öğrencinin okulun bahçesinde diz çökmek için blazer ceketlerini kullanarak namaz kılmaya başlamasından kaynaklandığını söyledi.
Mahkeme, daha sonra “dini gruplar arasında ayrımcılık ve Müslüman öğrenci grubu içinde sindirme” yönünde bir “kültür kayması” endişesi nedeniyle yeni kuralları uyguladığını bildirdi.
Yargıç Thomas Linden yazılı bir kararla öğrencinin iddialarını reddederek, okula kayıt yaptırmakla inancını açığa vurma konusunda kısıtlamalara tabi olmayı fiilen kabul ettiğine hükmetti.
Yargıç, namaz ritüeli politikasının “orantılı” olduğu ve bu kararın aksi hükme göre “olumsuz etkilerden daha ağır bastığı” sonucuna vardı.